Kalp sağlığı için nasıl bir beslenme tarzı seçmeliyiz?

Kalp sağlığı için nasıl bir beslenme tarzı seçmeliyiz?

 

            İnsanoğlunun daha doğrusu Homosapiensin 200,000 yıllık yaşam süresince insanların bu sorunuzu sormaya başlaması 20. Yüzyılın ortasında insan yaşam süresinin uzaması insan yaşam koşullarının kolaylaşması ile başlamış ve üzerinde araştırmalar yapılmaya başlanmıştır. Öncesinde savaşlar, enfeksiyonlar, kötü yaşam koşulları, beslenme yetersizliği nedeniyle yaşam süresinin çok kısa olması, insanların sağlıklı yaşamı aramasına sıra gelmemesi, kronik kalp hastalıkları gelecek yaşa sıklıkla ulaşamaması ve sağlık sistemlerinin yetersizliği nedeniyle kalp hastalıklarından ve nedenlerinden haberdar olmaması sonucunda insanlığın bu soruyu sormasına sıra gelmemiştir. Bu nedenlede elimizdeki bilgilerin büyük çoğunluğu 1950 sonrası yapılan çalışmalardan geliyor ve  kalp sağlığı ile yaşam biçimi ve beslenme arasındaki ilişkiyi değerlendiren çalışma yapmak, insanların yaşam biçimlerini veya beslenme alışkanlıklarını araştırma için standardize etmek veya mevcut beslenme ile egzersiz alışkanlıklarına göre analiz etmek çok ciddi zorluklar içeriyor.

 

                Doğru beslenme nasıl olmalıdır?

Hastalarımıza öneride bulunurken herhalde en önemli sorun burada. Özellikle internet ve medya organlarında çok fazla birbiri ile alakasız veya tam uçlarda beslenme önerileri ile karşılaşıyoruz. Bu farklı önerilerin çoğu da hekimlerden ve diyetisyenlerden gelmekte ve birbiriyle tamamen faklı olabilmektedir. Peki, doğru beslenme önerisi nedir? Bu sorunun tek doğru bir cevabı yok. Çünkü insanların genetik yapıları, hastalıklar için risk faktörleri, mevcut hastalıkları, boy ile kiloları, yaşları, günlük aktiviteleri aynı olmadığı için birisi için doğru olan beslenme şekli diğeri için yanlış olabilir. Yine beslenme konusunda az önce belirtiğim durumlar ve insanların diyetlerini standardize etmek mümkün olmadığı için sağlıklı araştırma yapmak mümkün olmamakta ve araştırmalarda bir biri ile alakasız sonuçlar çıkabilmektedir. Bunun üzerine beslenme üzerine konuşan meslektaşlarımızın popülist olma çabaları nedeniyle bilgiye dayanmayan yoruma dayalı diyet önerileri eklenince karşımıza bilgi kirliliği çıkmakta ve kafamız karışmaktadır.

 

            Bu kısıtlıklar nedeniyle de bu konuda yapılan araştırmalar arası ciddi farklılıklar ortaya çıkabilmektedir. Bu durumda maalesef “Pop - Tıp” kültürü yaratıp meslektaşlarımızın basında yada sosyal medyada pek akla, mantığa ve bilime uymayan yorum ve önerilerle insanların karşısına çıkmasına neden olmaktadır. Birisi size işlenmiş bir ürünü (bitkiselde olsa) farklı süslü bilgilerle sağlıklı olduğunu söyleyerek pazarlamaya çalışıyorsa oradan arkanıza bakmadan uzaklaşmanızı tavsiye ederim. Sağlıklı besin ile ilgili bir diğer sorunda benim için sağlıklı olan sizin için de sağlıklı mı acaba? Çünkü benimle sizin vücut yapınız, egzersiz veya fiziksel çalışma seviyemiz, genlerimiz, kan değerlerimiz (kolesterol, şeker seviyesi, vs.) ve yaşımız gibi bir çok özelliğimiz aynı olmadığı için sağlıklı yaşam için ihtiyaçlarımız da aynı olmayabilir.

 

            Ama genelleme yaparak bugüne kadarki yapılan çalışma verilerini de göz önünde bulundurarak genel öneriler yapabilirim. Biraz açacak olursam araştırmalara göre Akdeniz tipi beslenmenin diğer tipi beslenmelerden daha iyi olduğunu söylüyorum. Kalp sağlığı açısından sağlıklı beslenme dediğimizde öncelikle az tüketmemiz gerekenleri sayarsam, işlenmiş gıdalar, kızartmalar, kremalı yiyecekler, sakatat türevlerini sayabilirim. Belli bir gıda tüketimine ağırlık vermeden, et, sebze-meyve, tahıl, süt ürünleri, karbonhidrat dengeli tüketmek önemli. Sebze tüketimi özellikle de yeşil yapraklı - lifli sebze tüketimi çok faydalı gözüküyor. Meyve tüketmek iyi ama çok tüketildiğinde içerdiği fazla miktarda karbonhidratlar nedeniyle bu fayda kaybolabilir. Et tüketimini sınırlamak iyi olabilir, haftada 2-3 gün balık tüketmek (kızartma değil) çok faydalı gözüküyor. Zeytin yağı ve fındık yağı diğer yağlardan daha sağlıklı gözüküyor. Karbonhidrat, nişasta ve kremalı gıda tüketimini sınırlamalarını öneriyorum. Tam tahıl ekmeklerini tüketmek beyaz ekmek tüketmekten daha faydalı gözükmekle birlikte ekmek veya karbonhidrat tüketimini sınırlamak daha faydalı gözüyor. Hastalarıma günde 1 avuç miktarını geçmemek kaydı ile mümkünse tuzsuz ve işlenmemiş kuruyemiş tüketebileceklerini söylüyorum.